Semtimizde Başka renk olmasın !

Maç sohbetleri açıldığında klasik Bir soru vardır.
3 büyük futbol takımdan hangisini tutuyorsun?
Karşıyakalıların verdiği cevap net ve bellidir !
BİZDE 3 büyük YOK TEK BÜYÜK KARŞIYAKA'dır cevabımız ..
Biz bir futbol takımı değil Karşıyaka Spor Kulübü taraftarıyız...
fakat ...
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi Karşıyaka'da 1 milyonun üzerinde nufüsu olan semtimizde doğup büyüyen ufak yaşlardaki gençlerimizi gerek bilerek gerek farkında olmadan yaşadığımız yere semtimize olan aidiyet duygumuzdan uzaklaştıran İstanbul takımı sempatizanı olmamızı sağlayan ailelerimizden ve çevremizdeki bazı büyüklerimizin rolünün çok büyük olduğu gerçeğini görmemiz gerekiyor!!

Esasında bu kişiler şöyle bir düşünse biraz ! İstanbul takımı taraftarı yaptığı yada yapmaya çalıştığı her bir bireyi nelerden mahrum bıraktıklarını ?! Yaşadığı semtine ve yeni nesile ne kadar çok haksızlık yaptıklarının farkına varacaklarını DÜŞÜNÜYORUM!
Yeni nesilleri maç öncesi ve sonrası ortamlarındaki sosyalleşme ve yeni arkadaşlıklar dostluklar edinmeden mahrum bıraktıklarının farkına varacaklarını DÜŞÜNÜYORUM?!
Belkide hayatı boyunca tuttuğu takımın birkez bile maçını canlı izlemeden hatta stadlarının yerini bile bilmeden bir ömür geçirmelerine sebep olacaklarının farkına varacaklarını DÜŞÜNÜYORUM?

İstanbul sempatizanı olarak yetiştirdiğiniz Bu duyguları çocuklarına empoze eden yetiştirip büyüten değerli büyüklerimiz yıllardır şu soruyu onlardan dinleriz : neden KARŞIYAKA'yı Karşıyakalılar yönetmiyor !
Malatyalı,karslı, vs vs
O kadar çok birbirene paralel ki bu küçük gibi görünen büyük şeyler ! ...
Futbol takımına sahip çıkamayan bir bireyden semtine NASIL SAHİP ÇIKMASINI BEKLİYORSUN Kİ ?
Önce siz kendi üzerinize düşeni yapın !
SİZ SEMTİNE DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ YERE SAHİP ÇIKMAYAN BÜYÜKLER !
Biraz sizlerde DÜŞÜNÜN !!
Karşıyaka'dan Uzaklaştırdığınız her bireyi DEĞERLERİMİZ'dende uzaklaştırdığımızı birazda olsun DÜŞÜNÜN ....

Ben ve benim gibi etrafımızdaki bu duyguyu bize empoze etmek isteyenlerden kurtulan bizler
ufak yaşlarda üstümüze yerleştirilmek istenen bu kimlikten sıyrılıp
Sadece ve sadece semtimizin takımını desteklemeye o aidiyet duygusunu yaşamanın verdiği haz ile yaşamlarına devam etmenin mutluluğu içindedirler
Neden bunları özellikle belirtmek istedim
yeni yetişen nesilleri semtimizde tek renk yapma zamanı gelmedimi ?

Ve son olarak çok hoşuma giden bu paragrafı paylaşmak istiyorum

Ülkelerin ortak özellikleri insanların yaşadıkları şehrin takımını tutmasıdır. İngiltere'de Birmingham'da doğup büyümüş birine Manchester United'ı tutturamazsınız, Almanya'da Dortmund'da doğup büyümüş birine Bayern Münih'i tutturamazsınız, İspanya'da Bilbao'da doğup büyümüş birine Barcelona'yı tutturamazsınız.
Şehirlerinin takımını tutan bu insanlar kendi kulüplerinin gelişimini sağlar ve dünyanın sayılı ligleri bu şekilde oluşur. Bu nedenle; endüstriyel futbolun ve İstanbul basınının insanlara 3 büyütülmüş İstanbul takımını tutmayı empoze etmesine rağmen şehrimizin ve memleketimizin takımı KARŞIYAKAYI tutmanın tarif edilemez şerefini ve gururunu yaşıyoruz!

Sende kendi şehrinin takımını destekle..
BİZ KARŞIYAKALIYIZ!... Bir taraftar..

UNUTULMAYAN YILLAR…
1971 – 1972 SEZONU 27.02.1972 PAZAR RAKİP GÖZTEPE
RAKİP GÖZTEPE BÜYÜK FUTBOLCU AĞABEYLERİMİZ VAR. GÜRSEL AKSEL – ALİ ARTUNER – NEVZAT GÜZELIRMAK – MEHMET IŞIKAL – ERTAN ÖZNUR – FEVZİ ZEMZEM – HALİL KİRAZ VE DİĞER KARDEŞLERİM… KADRODA TARİFSİZ FUTBOLCULAR VAR.
HAKEM ÇARŞAMBA GÜNÜ İTALYA DA ŞAMPİYONLAR LİGİNDE MİLAN MAÇINI YÖNETEN ÜNLÜ DOĞAN BABACAN.
MAÇI 3 – 1 KAZANDIK!
MAÇTAN SONRA GÜRSEL VE NEVZAT AĞABEYLERİMİZİN GİDİN SEYİRCİYİ SELAMLAYIN DEMELERİNİ HİÇ UNUTAMAM. DERS NİTELİĞİNDE SUNULUR…
ŞİMDİ BAZI FUTBOLCULAR RAKİBİNİ KART İÇİN HAKEME JURNALLİYOR.
NETİCELER GELİR GEÇER ÖNEMLİ OLAN YILLAR SONRA GÜZELLİKLERİ HATIRLAMAK. SİZLERLE PAYLAŞMAK. BÜTÜN DİLEĞİM İZMİR KULÜPLERİNİN TEKRAR SÜPER LİGDE BULUŞMASIDIR.
İKİ KAPTAN GÜRSEL AKSEL VE EROL BAŞ, GODE CENGİZ, ALİ ARTUNER AĞABEYLERİM IŞIKLAR İÇİNDE YATSINLAR…


Ekrem Güçsav  KARSAD ARŞIVLERİNDEN.

PINAR KARŞIYAKA 83-74 FENERBAHÇE ÜLKER

Aynı sezonda biri Türkiye Kupası olmak üzere, birinci devre rakibinin evinde toplam üçüncü kere yenebiliyorsan bunun adı büyük başarıdır. Ufuk Sarıca iyi bir kadro kurarken, büyük paralar harcamadan da başarılı olmayı bir kez daha ispat etti. Barac’ı seçip kadroya alıp Batiste’yi dışlayarak sokağa atan kimler ise dün akşam ki, maçı seyredince acaba içleri “cız etti mi?”
Dixon gibi önemli bir oyun kurucu, Diebler gibi tam bir görev adamı ve hiçbir şekilde kaybolmayan çizgisi ile harikalar yaratması parmak ısırttırıyor. Can, Barış, İnanç, Mutlu, Williams ile bütünleşen Ufuk Sarıca mucizevi galibiyetleri ile kendisinin gelecekte ne kadar önemli bir coach olacağının müjdesini veriyor. Kendine inananları mahcup etmiyor. Hele maç sonrası yaptığı röportajda “Berk geleceğin önemli bir oyun kurucusu olacak” demesi Ufuk’un yıldız oyunculuktan Ufuk hocalığa terfii ettiğinin önemli mesajıydı.
Maç sonunda Obrodovic’in anlamlı ve önemli mesajlar ileten röportajını bilmiyorum izlediniz mi? Çok doğru şeyler söyledi. Takımın lideri yok ve çok çalışmaları gerekli. Ben, bu takımın her pozisyonuna oyuncu gerekli anlamını çıkardım.
Maçın MVP’si, bu maçta bence iki tane yıldız vardı. 1-Diebler 23 sayı, 0/2 ikilik, 7/8 üçlük, 2/3 faul, 3 ribaund, 1 top çalma.
2- Batiste 22 sayı, 9/12 ikilik, 4/6  faul, 14 ribaund 1 asist, 1 top çalma, 1 blok.

İSMET BADEM

-Suudi arabistanda 7 ve daha fazla gol yiyen takımlara 1992 senesinde falaka cezası uygulanmıştır.-2002'de Madagaskar ekibi Stade Olympique L'Emryne, şampiyon AS Adema karşısında kendi kalesine 149 gol attı. Bu ilginç girişimin nedeni ise bir önceki maçta hakemin verdiği karaları protesto etmek içindi.
-1998'de ikinci lig ekibi Jiul Petrosani'de forma giyen Romen orta saha oyuncusu Ion Radu, Valcea takımına 500 kilo et karşılığında satıldı.
-1957'de Charlton Athletic, maçın tamamlanmasına 30 dakika kala 5-1 geride olduğu karşılaşmayı 7-6 kazandı.
-1986 ve 1990 Dünya Kupası'nda, Arjantin Milli Takımı futbolcularının tavuk yemesi 'uğursuzluk getiriyor' gerekçesiyle yasakladı.
-1986'da Finlandiya'nın efsane futbolcusu Pentti, bir maçta kendi kalesine 5 gol attı.
-Fildişi Sahili temsilcisi ASEC Abidjan, 1989 ile 1994 yılları arasında 108 maçta yenilgi yüzü görmedi.
-Ortalama 17 bin kişilik bir stadyumu ergenlik dönemine girmiş olgunlarla doldurup tezahürat yapmaya kalkarsanız ses 30 desibel den fazla olur

-1993'te Paraguay'da Sportivo Ameliano ile General Caballero takımları arasında oynanan maçta 20 kırmızı kart çıktı.

-1998'de İngiliz hakem Martin Sylvester, futbolcuya yumruk attığı için kendisine kırmızı kart gösterdi.
-2002'de Middlesbrough golcüsü Malcolm Christie, Manchester United maçında son dakika golü attıktan sonra taraftarına koştu ancak gol sevincini abartınca çenesi kırıldı.
-1973'te Galilee takımının bütün oyuncuları, İsrail ligindeki rakiplerini dövdükleri için geceyi nezarethanede geçirdi.-İtalyan forvet Luigi Riva, güçlü şutlarından biriyle taraftarın kolunu kırdı.
-Sir Stanley Matthews, 33 yıllık kariyerinde hiç kart görmedi.
-Michael Laudrup, hem Real Madrid formasıyla Barcelona'ya karşı, hem de Barcelona takımında Real Madrid'e karşı 5-0'lık galibiyetler yaşadı.(Hangi taraf daha çok seviyor acaba)
-Bologna'dan Giuseppe Lorenzo, Parma ile oynadıkları maçın 10. saniyesinde rakibine tekme attığı için kırmızı kart gördü.
-Bir orta saha oyuncusu maçta ortalama 10 km koşuyordur.
-Her futbolcunun kalp krizi geçirme riski maçın 60. dakikasında %44 artıyordur
-Bir futbol topunun maçın 3 dakikalık sürecinde aldığı darbeleri yetişkin ve olgun bir insan alsa vücudu sakat kalır ve çok ilginç bir yapıya bürünür.
-Futbolcuların vidalı kramponlarının yere uyguladığı basıncı 33 dakika insan koluna uygularsak o şekilde bir delik oluşuyordur.
-Eski Romalılarda "Harpastum" adı verilen oyunun günümüz modern futbolun doğmasını sağladı.

-Zimbabve'de ordu takımı olan Cone Textiles'in golcü futbolcusu Elisha Banda, sivil bir takıma transfer olduktan sonra eski takım arkadaşları tarafından kaçırıldı. Banda,8 gün boyunca işkence gördükten sonra ağzı bağlı bir şekilde Harare yakınlarında bulundu.

Yasakların giderek arttıyor..Yaklaşık 4 Yılımızı verdiğimiz, 500'ün üzerinde videomuz 

bulunan ve %90'ı kendi çekimimiz olan videolarımızın bulunduğu 

YOUTUBE kanalımız normal yollardan erişime engellendi.

Belki'de ilerleyen günlerde DNS veya VPN yolları ile de girişlerimiz engellenecek.

Bu nedenle bizde, kendi video portalımızı oluşturma yoluna gittik

                                            http://www.yil1912tv.com/ ÇOK YAKINDA